Bakla...

Sarıklı bir imamın, en yakın müridinin ağzı bir hayli bozuktur. Yerli yersiz küfreder:
— Anasını avradını, kızını kısrağını... der dururmuş.Bu duruma hayli bozulan sarıklı imam,  müridini küfredip durmaması için defalarca uyarır, lakin çabaları boşa gider, başa çıkamaz.
Sonunda da, küfürbaz müridini karşısına alır:
— Ağzına bir bakla al, tam küfredeceğin sırada o baklayı çevir ağzında...
Mürit ağzına aldığı bakla sayesinde içerden fırlayan küfür salvolarını böylece bitirir..
Günlerden bir gün sarıklı imamla müridi, bir mahalleden geçerken; bir evin kafesli penceresinden bir kadın sesi yükselir:
— İmam efendi!! İmam efendi!! Biraz durur musunuz?
İmamla müridi bu sesle durur. Aradan 5 dakika geçer, 10 dakika geçer.. Pencereden ne ses ne seda, kimsenin çıktığı yok. Sonunda sessizliği kafesin arkasındaki aynı kadının sesi bozar:
— İmam efendi gidebilirsiniz; sizin sarığınıza bakarak tavuğu kuluçkaya yatırmam gerekti.. Tavukları, bir imam sarığına bakarak kuluçkaya yatırınca; civcivleri de tepeli çıkıyor, dediler de... Gidebilirsiniz artık...
Olanlara tepesi iyice atan sarıklı imam, yanındaki müridine hışımla döner:
— Çıkar ağzındaki baklayı!!.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder