Manşetten Diyalog!!


Fıkra Gibi Ama Gerçek!
Çok sayıda yerel gazetenin yayınlandığı Karadeniz’in küçük bir sahil kasabasında, gazete sahiplerinden birinin, diğeri ile arası açılmış. Olayın nedeni de bunlardan birinin, diğerinin bir yakını aleyhine tazminat davası açmasıymış...
Davalı yakını gazete sahibi, davacı gazete sahibini davasından na yaptıysa vazgeçirememiş..Bunun için bir sürü yol denemiş, araya tanıdıklar sokmuş, hiçbiri işe yaramamış.
En sonunda öfkesini yatıştıramamış gazetesini kullanarak adama saldırma kararı almış.
Gazetesinde ki 8 sütuna aynen şöyle bir manşet atmış:
"Sen Bir Homoseksüelsin!"
Başlığın altında da bu haberin "toplumun kirlenmesini önlemek!" için yazıldığı anlatılıyormuş.
Tabii ertesi gün diğer gazete sahibi 8 sütuna manşet başka bir haberle cevap hakkını kendi gazetesinde kullanmış:
"Homoseksüel Sensin!"
Bunun üzerine davalının yakını gazete sahibi; bir sonraki gün, davacı meslektaşının başına küçükken nasıl bir iş geldiğini ayrıntılı olarak anlatan bir yazıyı yine sekiz sütuna manşetle basmış:
"Korkmuyorsan Haydi Muayeneye!"
Yazının altına da önemli bir not düşmeyi de ihmal etmemiş:
"Türkiye'nin her yerinde tam teşekküllü bir hastane de muayeneye razı mısın? Ben razıyım..."
Davacı gazete sahibi bu manşete yanıt vermemiş. Ama konuyu değiştirerek toplumu ilgilendiren (!) çok başka bir manşetle saldırıyı sürdürmüş:
"Sen Bir Kaçakçısın!"
Bu haberin içeriğinde, davalının yakını olan gazetecinin, otomobiliyle denizde bulunan bir motordaki kaçakçılara sinyal verdiği iddia ediliyormuş.
Bu haber üzerine işler iyice çığırından çıkmış ve düello çağrıları başlamış:
"Yiğitsen Rıhtıma Gel!"
Bu başlığın yanına da küçük bir not düşülmüş: "Silahını da alabilirsin"
Ertesi gün "Rıhtım Senin Çöplüğün!" üst başlığı ile manşetten verilen yanıt şöyle olmuş:
"Erkeksen Kilisenin Yanına Gel!"
Medya mensupları toplumsal(!) sorunları bu haberlerle çözerken, gazetelerin tirajları da tarihlerinde rastlanmadık şekilde artmış. Bu arada işin çığırından çıktığını gören Kaymakam ara buluculuk yapıp, gazete sahiplerini barıştırmak istemiş, olmamış. Barıştırma işini bu defa Gazeteciler Cemiyetinin gedikli başkanı Lütfü Ağabey'e vermişler. Lütfü Ağabey kendi gazetesinden, iki gazeteci meslektaşına seslenerek ılımlı olmaları için çağrıda bulunmuş ve kendi gazetesinden manşet atmış:
"Artık Ayıp Oluyor Beyler!"
Diğer iki gazeteci bu haber üzerine sanki sözleşmişler gibi, kendi gazetelerinde aynı başlığı atarak Gazeteciler Cemiyeti'nin Gedikli Başkanı Lütfü Ağabeylerine cevap vermişler:
"SEN KARIŞMA LÜTFÜ!.."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder