DeneMe!!

Yahudi ailesi kendilerine göre yerleşecek bir mekân arıyormuş.Aile reisi;
— Şöyle gittiğimiz yerde iş yapalım, ticaret yapalım, kese kese altın kazanalım da köşeyi dönelim, diye iç geçirirmiş. Oraya gitmiş, buraya gitmiş, kendilerine göre bir yer bulamamışlar.
— Aradığım yeri bulana kadar gezeceğiz! dermiş inatla..Aradan günler, aylar geçmiş Kayseri’ye yolları düşmüş;
— Amanın ne güzel yer! Burası hoşuma gitti gitmesine de, lakin burada ticaret yapıp, para kazanabilir miyiz? Hemen oğlu Abrama bağırmış;
— Abram yanıma gel!
Oğlu gelmiş.
—İlerideki şehri görüyon değil mi?
—Evet, görüyorum baba.
—Ah. Şimdi oraya bizim eşekle beraber gideceksin. Bir akçayı da al yanına, ilk gördüğün esnafa benim de, eşeğiminde karnı çok aç diyeceksin! Esnaftan yiyecek satmasını isteyeceksin.
Abram;
— Baba bu para beni zor doyurur, eşeğe yiyecek nasıl alayım?
— Sen hele bir git, dediğimi yap!.
Abraham çaresiz çıkmış yola, Kayseri’ye şehrin merkezine gelmiş. Hemen orada ilk gördüğü esnafa yanaşmış;
— Amca günlerdir yoldayız, benimde eşeğimin de karnı çok aç!!Bu bir akçaya bizi doyurur musun?
Kayserili esnaf bakmış, gülerek;
— Ver hele o bir akçayı!.
Abraham vermiş. Kayserili dükkânın içine girmiş ve elinde bir karpuzla gelmis;
— Al oğlum içini sen ye, kabuğuyla da eşeğini doyurursun!!
Abraham karpuzu almış; kendisi içini, kabuğunu da eşeğine yedirmiş.Kendisini sabırsızca bekleyen babasının yanına geri dönmüş. Sabırsız baba;
— Ne oldu Abraham? Ne oldu, karnınız doymadı değil mi?
— Hiç sorma karnım patlayacak gibi, ilk esnafı gördüm, bir akçaya hem ben hem de eşeğim doydu. Karpuz getirdi içini sen, kabuğunu da eşeğin yesin, dedi.
Bunu duyan Yahudi sinirle;
—De get! Biz böyle esnafın olduğu yerde nasıl altın kazanırız!..