Kovboy:))

Yolculuğu sırasında çok susayan kovboy, rastladığı ilk bara kendini atar ve viskisini söyler. Barmen viskiyi masasına koymasıyla bir maymun koşarak gelir ve kuyruğunu viski bardağına sokup aynı hızla ortadan kaybolur. Duruma bir anlam veremez, çaresiz
önündekini bir kenara itip bir viski daha söyler. Barmenin getirdiği viskiyi tam alacakken aynı maymun yine son sürat gelir, kuyruğunu viskiye daldırır koşarak kaçar. Kovboy sinirlenmeye başlar, o bardağı da sertçe kenara iter ve barmenden bir viski daha ister. Barmenin getirdiği yeni viskiye tam uzanırken, maymun bu kez şimşek gibi bir hızla gelir ve kuyruğunu viskiye sokup toz olur. Öfkeden kuduran kovboy:
- Bu ne biçim bar! Viskimi rezil eden şu maymun da neyin nesi böyle! diye barmene çemkirir. Barmen sakince omuz silker:
- Benim yapabileceğim bir şey yok, patron şu masada oturuyor isterseniz onunla konuşun.
İyice sinirli kovboy soluğu patronun yanında alır, olan biteni anlatır:
- Böyle rezalet olmaz, maymunun barda ne işi var!!!
Patron da diklenir:
- Böyle saçma bir şikayet duymadım!! derken, bara kasabanın şerifi girer. Kovboy bir umutla şerife yönelir, durumu ona da anlatır:
- Daha çok viski satmak için herhalde eğitmiş bunlar maymunu!! diye barın sahibini şerife şikayet eder. Şerif biraz düşünür:
- İlk defa böyle bir şey duyuyorum! Dediğiniz gibi olsaydı önceden başka şikayetler de olurdu!
Kovboy iyice çaresizliğe düşüp, ne yapalım ne edelim derken, şerif :
- Ben bir kaç yıldır buradayım ama barın piyanisti, çocukluğundan beri burada çalışıyor, isterseniz ona danışın, onun mutlaka durumdan haberi vardır.
Artık susuzluğunu unutan kovboyun siniri de meraka dönüştüğü için barın bir köşesinde piyanosunu çalmakta olan piyaniste yaklaşır:
- Pardon!! Kuyruğunu viskiye sokup fırlayıp kaçan maymunu biliyor musunuz?
Piyanist başını kaldırıp, biraz düşünür:
- Bilmiyorum!! Ama biraz mırıldanırsanız çalabilirim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder