Gaf yapmayı yada pot kırmayı, fındık kırmaya tercih edenler)
Tiyatro sanatçısı bir arkadaşım anlatmıştı:
— 1970''li yıllar. Bir arkadaşımla sinemaya gitmek üzere sözleştik.Geciktim, filmin başlamasına saniyeler kala girdim içeri ve ortalarda bir yerde oturan arkadaşımı bulup soluna oturdum. Bir ara arkadaşın sağ tarafında oturan biraz tuhaf görünümlü biri dikkatimi çekti ve:
“— Oturacak başka yer bulamadın mı yaa? Kim o yanındaki karı kılıklı herif?
— Kız kardeşim! O da gelmek istedi de!”.. Gel de orada otur artık. Ne mi yaptım? Hemen bir bahane bulup kaçtım tabii!!
*************
Bazıları, pot kırar ama kırdığının farkında da olmaz.
Yurtdışındaki okuyucularımızdan Abidin Acar hoş bir anısını şöyle anlatmıştı:
- Almanya''dan tatil için Türkiye''ye gelmiştik. Köye amcamlara uğradık. Amcamın eşi neredeyse bir sepet "yeşillik" koydu önümüze; tere roka.. köydeki kırlardan yenmek için toplanan çeşitli otlar falan işte.. Biz de, hanım, çoluk çocuk Almanya’da pek bulamadığımız bu "yeşillikleri" tuz serpip serpip götürüyoruz. Bizim kendimize çektiğimiz bu ziyafetten hoşnut kalan yengem sofrayı toplarken bize bir övgü göndermeyi de ihmal etmedi tabii:
— Dün ineklerin önüne koydum yememişlerdi. Maşallah siz iyi yediniz!
*********************
Bazısı sırf ilgili görünmek için üzerine üstüne vazifeymiş gibi konuşmayı sever.
Bir tanıdıktan:
Parasızlık nedeniyle nişanlılığı bayağı uzun sürmüş, bu durumdan da çok mahcubiyet duyan arkadaşın, müstakbel kayınpederiyle dükkânda otururken epeydir görmediği bir arkadaşı dükkâna girer. Daha tanıştırmaya fırsat bırakmadan damdan düşer gibi sorar:
— Düğün ne oldu Mustafa? Sen hâlâ evlenmedin mi?
— Hayır kısmetse…
— Bırak palavrayı. Sen galiba o kızı ekip, başkasıyla evleneceksin. Yaşıtların 3-5 çocuk babası oldu lan.
— İlhami!! Saçmalama ulan!!
— Oğlum, sen nişanlanalı 2 seneye yaklaştı. Hangi aile bu kadar nişanlılığa izin verir? Senin kız tarafı da biraz keriz galiba.
— Kes İlhami!! Kess! Tanıştırayım kayınpederim.
— Şey öyle mi, heh he şey, yani Mustafa''yı çok severim takılırım böyle heh he. Nasılsınız amca? Ben İlhami. Sizin ismi âliniz?
****************************
Evlenme demişken bir de boşanma potu anlatalım:
Bir arkadaş eşinden yeni ayrılmış. Çocukları için son derece zor olan bu dönemi, bir baba olarak, onların psikolojilerini nasıl sağlam tutarım diye çırpınıp dururken, epeydir görmediği bir arkadaşı telefonla arar ve ziyaret etmek istediğini söyler, O da kıramaz “gel” der. Elinde film CD''leri ile gelen arkadaşı, daha gelir gelmez ''çok şahane bir film'' diyerek VCD''ye bir film koyar. Film tam da boşanmaya karar veren bir Amerikan ailesinin dramını anlatmaktadır. Filmdeki çocuklar sürekli ağlamakta, babalarına:
— Sen melek annemizi hep üzdün. Sen mutluluğumuzun katilisin!! türünden laflar.. Bir şey dese vatandaş bozulacak çocukların yanında ''Biz boşandık'' konusuna da girmek istemiyor. Bir ara lavaboya gidince, çocukları öteki odaya alır ve ''Siz burada biraz oyun oynayın, belki biz biraz özel konuşuruz'' der. Bizimki lavabodan gelir gelmez ilk lafı ne olsa iyi:
— Hey çocuklar nerdesiniz, yoksa filmi beğenmediniz mi? Gelin gelin!! Asıl bundan sonrası çok heyecanlı!!!
*************************
Bazen de iltifat etmeye çalışırken pot kırarız.
Bir gün çok yaşlı sandığım birine:
— Maşallah hiç yaşınızı göstermiyorsunuz. İnanın sizi gören ancak 50–55, deyip sonra da sormuştum:
— Sahi yaşınız kaç? Verdiği cevap sanki cevap değil, bir kazan kaynar suydu:
— 42 yaşındayım!
****************************
En kötü potlardan biri de bir toplulukta engelli bazı insanların bulunduğunu bilmeden saçma-sapan konuşmaktır.
Düşünün ki; bir bayram gezmesine gittiniz, kalabalığın içinde bir ayağı olmayan bir özürlümüz de var, ama siz bilmiyorsunuz ve başlıyorsunuz anlatmaya:
— Bizim şirkette çalışan biri var. Topal Sabri? Geçen gün; bu, tutmuş topallığına bakmadan top oynamaya? Birden herkes koro halinde size doğru kaş göz oynatmaya başlıyor, ama ne çare? Şimdi yer yarılsa da yerin dibine girseniz daha mı iyi!!*****************************
Spordan sorumlu bir bakanımızın engelliler arası spor karşılaştırmasının açış konuşmasında, sporun önemini anlatmak adına söylediği şu sözler de pot tarihimize geçmeyi başarmıştır:
—Sevgili kardeşlerim!! Spooor önemlidir!! Ne demişleeeer!! Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunuuuur!!!
************************
Pot her zaman lafla olmaz bazen de hareketlerle olur.
Yetimler yurdunda düzenlenen moral gecesinde bir türkücümüzün hepsi de yetim olan çocuklara söylediği şu türküye ne buyurulur:
Anan öle Cemil / Baban öle Cemil / Yetim galasan Cemil / Benim olasan Cemil?Türkücümüz oynak türküyle kendinden geçip çocuklara "Tempo"diye bağırırken zavallı çocukları sadece önlerine baktırması...
**********************
Temel'siz pot olur mu?
Temel yolda rastladığı arkadaşına hal hatır sorduktan sonra:
— Yencem nasildur? Demiş, demesine ama aklına hemen arkadaşının karısını 6 ay önce kaybettiği gelmiş ve kırdığı potu düzeltmeye çalışmış:
— Yani uşağum… Hâçan aynu mezarda mı yatayiii?
M.Emin KAZCI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder