Koku...


Çok güzel, alımlı, bakımlı, bir kadının tek kusuru acayip kuru soğan gibi kokmasıdır.
Öyle ki, bir sürü flörtleri, büyük aşkları, iş tensel temasa ve yatağa gelince, tersyüz oluyor. Birlikte olduğu erkekler kaçar gibi buhar oluyor, bir daha ne arayan nede soran... Evlenme yaşı da sıkıştırınca giderek bunalım takılmaya başlar.. Artık girdiği bunalımın doktorluk boyutunu görerek, çok ünlü bir profesöre hikâyesini anlatır.
Hikayeyi dinleyen Doktor:
- Hımm...Sizinle izdivaç yapacak, çok yakışıklı, bir hastam var.Huyu huyunuza, boyu boyunuza uygun.Geçen yıl beynindeki tümörü alırken, oradaki koku merkezini de almak zorunda kaldık ve hiç koku alamıyor artık..
Doktor; iki hastasını tanıştırır, tahmin ettiği gibi, birbirlerine aşık olurlar ve evlenirler.
Çok romantik bir balayı gecesi başlarlar öpüşmeye, sevişmeye. Sevişmenin durulmaz noktasında, en heyecanlı yerinde adam birden kalkar ve sırtını kadına dönüp yatar. Kadın panikler:
- Ne oldu kocacığım sorun ne?
- Bilmiyorum sevgilim, önemli bir şey yok ama gözlerim acayip yanıyor!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder