Çinde kalite ve standarttan sorumlu, özel sektör elemanı Türk Mühendisi, bir gün Pekin’de bir lokantaya gider. Garsonun getirdiği Çince menüye garip garip bakar. Gelen menüden bir şey anlamasa da bozuntuya vermez ve parmağını Çince bir yazının üzerine basarak garsona gösterir, ne geleceğini merakla beklemeye başlar.
Bir süre sonra garson bir tabak meyveyle gelir. Adamımız garsona meyveyi kenara koymasını işaret ederek parmağıyla listedeki başka bir yeri gösterir.
Bu kez, bir dilim pasta gelir. Mühendisin karnı çok acıkmıştır. Parmak yöntemiyle güzel bir yemek seçemeyeceğini de anlar. Çevresindeki masalara bakar. Karşı masada bir Çinli et yemeği yemektedir. Mühendis, karşı masadaki adamın yediği yemeği gösterir ve garsona o yemekten getirmesini işaret eder.
Gelen et yemeğini büyük bir iştahla yemeye başlar. Birkaç lokmadan sonra, şimdiye dek bu tatta bir et yemeği yemediğini fark eder. Pekin ördeklerinin ününü duymuştur. Acaba bu yediği onun eti midir?
Merakını yenemez ve garsonu çağırır, eti gösterir ve kollarını kanat gibi yaparak, “Vak, vak!?” der.
Çinli garson soruyu anlamıştır. “Hayır” anlamında başını salladıktan sonra, doğru yanıtı verir:
“Hav, hav, hav!”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder