Neden Geldin?

Temel ölünce öteki dünyanın görevlileri listeye bakar ve Temel'e:
- Ya, senin adın bu listede yok!! Sen neden geldin? Bugün ölmeyecektin yanlışlıkla ölmüşsün. Seni yeniden dünyaya göndereceğiz. Ama kurallara göre insan olarak gönderilemezsin artık!. Ancak istediğin bir hayvan olarak dünyaya dönebilirsin. Ne olmak istersin?
Temel biraz düşünür:
- Yunus paliğu olayım o zaman!!
Ve anında yunus balığı olarak dünyaya ışınlanır. Aradan 3 dakika geçmez ve Temel tekrar öteki dünyaya geri döner. Çok şaşıran görevli:
- Yine ne oldu ya? Biz seni şimdi gönderdik niye geldin ki?
Temel mahcup ve masum, mırıldanır:
- Yuzme bilmeyrum da!!, Boğuldum!


Ahır!!

Kiralık ev arayan Temel, tanıdık diye Dursun’un yanına gider. Emlakçı olan Dursun ona deniz kıyısında dubleks bir ev olduğunu müjdeler. Çok sevinen Temel:
- Kirasu ne kadardur ha puranun ?
Dursun :
- 2 milyar dur!! deyince, duyduklarına inanamayan Temel yeniden sorar:
- Ahıri varmi dur ?
Dursun bozulur:
- Oyle bir evde ahırin ne işu var dur da?
Sinirlenen Temel:
- Ha bu 2 milyari veren öçüz nerde yataçaktur da?

Sarışık

Barda o meşhur taburelerin birinde oturan kör adam, birden barmene dönüp bağırır:
- Hey! Bir sarışın fıkrası duymak ister misin?
Şen şakrak olan barmen birden susar.Ortamın sessizliğini kör adamın yanındaki  bozar ve fısıltıyla karışık dürter :
- Fıkrayı anlatmadan önce bilmen gereken bir şey var beyim!!. Öncelikle barmen sarışın, fedaisi de sarışın, üstelik ben de 1.95 boyunda, 200 kg ağırlığında, karatede kara kuşaklı bir sarışınım. Bununla birlikte yanımda oturan da 2.02 boyunda, 225 kilo ağırlığında sarışın da bir halterci. Senin sağındaki arkadaş ise 2.20 boyunda, 300 kg ağırlığında sarışın bir güreşçi. Bu konuda hala ciddi misin?.Bu fıkrayı yine de anlatmak istiyor musun, bayım?
Kör adam:
- Off!! Hayır!! En az beş kez açıklamak zorunda değilim ki!! Aaaa?!!

Sınıflama..

Oto galeri sahibi, düşünceli düşünceli başını sallayıp, karısına yakındı:
- Anlayamadım yahu! Üç ay önce yeni evli bir çifte, kelepir bir otomobil satmıştım. Aradan bunca zaman geçti, metelik göndermediler daha!!. Acaba başlarına bir şey mi geldi? Çok da dürüst ve sevimli insanlardı.
Bunun üzerine bir mektup daha yazıp, durumu hatırlatmaya karar verdiler. Ve üç gün sonra şu yanıtı aldılar:
- Sayın bayım... Evliliğimizin ilk gününde, oturup alacaklılarımızı üç gruba ayırdık:
1) En münasip zamanda alacakları ödenecek olanlar
2) Er geç alacakları bir gün ödenecek olanlar
3) Alacakları hiç bir zaman ödenmeyecek olanlar…
Gösterdiğiniz olağanüstü nezaket karşısında sizi üçüncü gruptan ikinci grup alacaklılar sınıfına geçirdiğimizi bildirir, saygılarımızı sunarız.


Limon suyu!!

Genç rahibelerden biri koşarak gelir ve baş rahibenin önünde diz çökerek;
- Değerli hemşire, sormayın başıma neler geldi...
- Neler geldi kızım?
- Arka bahçede çiçek topluyordum, nerden geldiyse, bahçıvanın oğlu ortaya çıktı ve maalesef bana...
- Hımmmm, peki kızım sen şimdi git, mutfaktan bir limon al, kes ve suyunu iç.
- Aaa, limon hamileliği önler mi?
- Hamileliği önlemez de, en azından suratındaki sırıtmanı engeller.




Sorunsal Faaliyetler!!

İstanbul Üniversitesi'nde (İÜ) 5 yıldır uygulanan fakülteler arası geçiş yasağının gerekçesini öğrenmek isteyen öğrenciler, bilgi edinme hakkını kullanarak, İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’ne bir dilekçe verdi.
Öğrencisi oldukları Fen Edebiyat Fakültesi dışındaki fakültelere güvenlik görevlileri tarafından alınmadıklarını vurgulayan öğrencilerin verdiği dilekçeye, yetkililerden gelen yanıt mı?
- Üniversitemizde fakülteler arası geçiş yasağı uygulanmamaktadır!!
İşin bir başka alkış alan yanı da; dilekçeyi merkez kampüsüne vermesi gereken öğrencinin başka fakülteden olduğu için kaçak girme durumunda kalması..
Hukuk, İktisat ve Siyasal Bilgiler fakültelerinin bulunduğu Merkez Kampüse girmek istedikleri için 45 öğrenciye (Fen Edebiyat fakülteli) soruşturma açıldı. Öğrenciler bu duruma ne mi diyor?
-Bu yasak, kulüp faaliyetlerimizi baltaladı!!

Kedi!!

Kedi; Tanrı'dan, bir günlüğüne sahibinin yerine geçmek ister. Tanrı, kedinin isteğini kabul eder.Sabah uyandığında kendini evin erkeği olarak yatakta bulur ve günü insan olarak yaşamaya başlar. Akşam olduğunda Tanrı, kediyi çağırır, sorar:
- Ee...!?!  günün nasıl geçti? İnsan olmak hoşuna gitti mi?
Kedi yüzünü buruşturup başlar anlatmaya:
- Sabah tam kalktığımda yalanmak yerine aynanın karşısında bıçakla hiç gereği yokken elimi yüzümü kestim. Yetmiyor gibi otobüste yer olmadığı için yarım saat ayakta kaldım. Oysa kedi olsaydım bir yerlere sığışabilirdim. Sonra işyerinde patronum beni azarladı. Ama hiçbir şey yapamadım. Kedi olsaydım tırmığım ile haddini bildirirdim. Öğle yemeğinde ise haşlanmış sebze vardı. Tuvalete girmek için dakikalarca bekledim. Hâlbuki bir köşede işimi hemen halledebilirdim..
Tanrı şaşırır:
- Peki hiç beğendiğin bir şey olmadı mı?
Kedi, kötü kötü gülmeye başlar:
- Olmaz mı?! Komşunun köpeğini arabaya attığım gib kentin öteki ucuna götürdüm, okkalı bir tekmeden sonra orada bıraktım lavuğu!!



İçine Etmek!!!

Yaşlı kadın, yün satın almak için telaşla tuhafiyeciye girer:
- Köpeğime kazak örmek istiyorum beyefendi, kaç çile yün almam gerekir?
Tuhafiyeci, esnaf olmanın bildik edasıyla:
-  Valla!! Ne bileyim teyze? Köpeğinizin ne büyüklükte olduğunu bilmemiz lazım, onu buraya getirseniz..?./....
Lafı nereye getireceğini fark eden yaşlı kadın, hiç beklemez:
- Saçmalama!! Hoş bir sürprizin içine mi edelim şimdi..!






Modül!!

Japonya'da hırsızları yakalayan bir robot icat edilmiş, hemen denemişler:
- Amerika’da; 5 dakikada 118 hırsız yakalamış,
- İngiltere’de; 5 dakikada 80 hırsız yakalamış,
- İtalya’da; 5 dakikada 50 hırsız yakalamış,
- Türkiye'de; 5 dakika da robotu çalmışlar...