Yaşam felsefesi:))


Başarılı bir deney;

İsviçre'de Laboratuarların birinde 4 kavanoza 4 barsak solucanı atmışlar,
1. sinde Rakı varmış, solucan hemen ölmüş.
2. sinde Nikotin varmış, solucan hemen ölmüş
3. sünde Sperm varmış, solucan hemen ölmüş
4. sünde Yeşil yapraklar varmış, solucan üremeye başlamış...
Deney Sonucu:

" Alkol alıp, sigara içtiğiniz ve seks yaptığınız sürece barsaklarınızda kurt olmaz. Ot yer ve ot gibi yaşarsanız her tarafınız kurtlanır"

İlginç İtiraflar(2)


Annemin Maceraları
Shrek'in fragmanlarını gösteren bir televizyon kanalında, el ele tutuşmuş Shrek ve Fiona'yı o mesafeden gören, annem:
— Bunlar Süleyman ve Nazmiye Demirel çifti mi? diye sordu! Seçememiş gözleri).

Alfabe
Ben de bu yıl okula başlayan torunum için kuvvetli bir moral alkışı istiyorum.
Daha ikinci gün:
— Örrrtmenim, taa evden buraya tel çizmeye mi geldik, hep yumarlak mı yapcaz, harf felan öretmicen mi? deme cesaretini gösterdiği için.

Annem!
— Bu taraf bitti, diye CD'yi arkasına çeviren ve sonra da:
—Bu CD çalar çalışmıyor! diye feryat eden anneme alkış az geliyor!

Modem
Yemek masamın üstünde duran modeme uzun uzun bakan anneannem:
— Bu ne? diye sordu. Ben de kolay anlasın diye:
— Hani benim bilgisayarım var ya onunla internete giriyorum. İşte internete girmek için o kutu zorunlu, diye uzun uzun açıkladım. Anneannem dinledi beni:
— Yani modem bu, dedi ve konu kapandı...

Yaz Okulu
Bir alkış da annesine yaz okulunu kazandığı müjdesini veren üniversite
öğrencisine gelsin. Bu yaratıcılığa şapka çıkartılır.

Beyin göçü
Tiki olduğu her halinden belli olan kızımız Beşiktaş-Taksim midibüsünde yanındaki arkadaşına dert yanmaktadır:
— Şekerim dördüncü kez girdim ÖSS'ye, ama yine kazanamadım, gidicem sonunda Amerika'ya o olucak. Böyle böyle beyin göçü oluyor işteeaa!!
Sen git, masrafları ben karşılıyorum.

Alman yazar
Bir alkış da lisede edebiyat dersinde okuduğu şiir bitince sınıfa dönüp:
— Bu şiiri ünlü Alman yazar Goethe yazmıştır, diyen hocasına:
— Niye, kâğıt bulamamış mı? yanıtını veren arkadaşa gönderelim.

Düz mantık
Eğer bir sokakta yürüyorsanız ve camında ''Bu ev kiralıktır'' yazılı bir evin yanından geçip birkaç adım sonra önüne geldiğiniz bir başka evin camında ''Bu da'' yazısını görürseniz bilin ki Trabzon'dasınız.

İngilizce yazılısı
Bir alkış da ingilizce sınavında 'Nice ........' şeklindeki boşluğu 'Nice mutlu yıllara!' şeklinde dolduran, dahi mi aptal mı olduğunu henüz anlayamadığımız öğrencime istiyorum.

Hügo'lar Beşledi
Bir alkış da lisede edebiyat kitabından bir metni tüm sınıfa sesli olarak okurken V. Hugo'ya 'Beşinci Hugo' diyen arkadaşımıza gelsin.

Ne zaman?
Kardeşim karne almıştı. Fakat birçok zayıf notu vardı. Annem, babamla beni kenara çekip uyarıları sıralıyordu;
— Sakın çocuğun moralini bozmayın, sakın kötü bir şey söylemeyin. Uyarılar özellikle babama yönelikti;
— Hele de sen, sakın çocuğun gururunu kırma.
Babam daha fazla dayanamadı ve sordu:
— Karne için ne zaman özür dileyeceğiz?

Havale
Bankada gişe önünde işlemimin yapılmasını beklerken, yanımdaki gişe de işlem yaptıran yaşlı teyzeye, görevli kadın soruyor:
— Parayı kim alacak teyze? Alıcısına ne yazalım?'
Teyzem yanıt veriyor:
— Bu paranın hayrını görme İnşallah! yazalım.

Lamba
Dün gece evime giderken yolun tenhalığından olsa gerek kırmızı ışıkta geçtim. Ardından yurdum polisine alkışı hak ettirecek anons:
— Bacım o geçtiğin gece lambası değildi, çek sağa!!

Hacim nedir?
Öğretmen bir arkadaşımdan naklen; 5. Sınıfların Fen Bilgisi sınavının 2. sorusu:
— Hacim nedir? Bir örnek vererek açıklayınız.
Öğrencimizden gelen yanıt:
— Hacdan gelenlere hacim denir. Örnek: Nasılsın hacim?

Asabi Polis
Hareketli Bağdat Caddesi akşamında, polis ağabeylerimiz rutin olduğu üzere devriye gezmektedir. Işıklarda müşteri bekleyen taksiye yaklaşılır ve anonsla;
— Ticari, bekleme, devam et!
Camdan eliyle '1 saniye' işareti yapan taksiciye, daha güçlü ve sert
ikinci anons gelir:
— Ticari, benne pölümüye girme! Devam et dedik!

Neden olmasın
5 yaşındaki yeğenime babası soruyor:
— Büyüyünce ne olacaksın kızım?
— Asena olacağım babacım; sen ne olacaksın?
Babası gayet sakin yanıt veriyor:
— Katil!!
İkisine de meslek yaşamlarında başarılar diliyorum.


Teravih Namazı


Geçtiğimiz ramazanın Kadir Gecesi'nde teravih namazını kılmak için Camiye gittim.
Erkekler alt bölümde, kadınlar ise perdeyle ayrılmış üst bölmede hep birlikte namaza durduk. Kadınlar her defasinda secdeye 3-4 saniye geç vardıklarından, üstten gelen ses ile bizim hareketlerimiz arasında bir uyumsuzluk basgösterdi.
Bu keyfe keder 'Senkronizasyon Sorunu' mahalle imamımızın, akıllara ziyan bir şekilde duruma müdahale ederek üst kata seslenmesi ile son buldu:
- Bayanlar! Geç kalmayın, erkeklerle yatıp, erkeklerle kalkın!

Alem..


Kadın az buz değil, kocası dışında tam üç sevgilisi vardır. Âlemcidir, çılgın zamanlarında kocası evden çıkınca üçünü de eve alır. Yedi kocalı Hürmüz’e taş çıkartır, eğlenirmiş. Yine böyle bir günün sonunda adamlarından birine;
— Sen yarın hanımına bir tepsi dolma yaptırtıp getir! Diğerine;
—Sen de bir büyük kap ayran yaptırıp getir!
Sonuncuya bakmış çok fakir olduğunu da bildiğinden;
- Sen de? Sen boş ver! Senin gelmen yeter!
Ertesi günü kocası işe gitmeyince, tatil olduğunu anlar. Etekleri tutuşan kadın kocasına;
— Sen bugün kahveye filan gitmeyecek misin? Ben evde temizlik yapacağım, diyerek, zar zor da olsa kocasını evden uzaklaştırmayı başarır. Kocasının çıkmasını fırsat bilen sevgililer de hemen eve damlar. Kadın;
— Siz hemen gidin.Bu gün işe gitmedi, kocam buralarda!, derken zil çalar.Kapıyı açmadan önce adamlarını sağa sola saklar, kapıyı açar gelen kocasına;
— Ne oldu?
— Yahu karnım çok acıktı. Bana dolma yapsana, canım çok istedi.
Gözleri parlayan kadın;
- Tanrım!! Bir tepsi dolma olsa da yesek!
Elinde dolma tepsisi olan adam çıkar yerinden. Adam şaşır;
— Sen kimsin yahu?Adam sakin bir şekilde;
— Ben Tanrı tarafından geliyorum. Karınız dolma istedi. Dolmayı verdiği ile çıkıp gitmesi bir olur. Adam olayın şokunu atlatamadan;
— Yaaa tamam da bu ayransız gitmez ki. Sen bari bir ayran yap!
Kadın büyük bir sevinçle;
— Tanrım!! Bir damacana ayran olsa da içsek!
Ayranı getiren adamda çıkar. Kocası tabii çok şaşırır.
— Sen de kimsin?
— Ben Tanrı tarafından gönderildim. Karınız ayran istedi.
Çıkıp gidince, kocası hayretler içinde, kendi kendine;
— Bizim karı ermiş, evliya mı oldu ki?
Aklı üçüncü sevgilisinde olan kadın, kocasıyla oturur, gelenleri bir güzel yer. Sonuncu adam hâlâ saklandığı yerde, 1 saat geçer, 2 saat geçer, 3 saat derken, daha fazla dayanamaz çıkar. Adam sonuncu sevgiliyi de evinde görünce daha bir tok sesle bağırır;
— Ulan! Ulan! Sen de kimsin?
Adam gayet sakin;
— Ben tanrı tarafından gönderildim. Boşları alacağım!

Aldatıyorsam Nedeni Var!!


Alışverişten sonra evine dönen kadın, kocasını yatakta genç ve güzel bir kadınla yakalayınca dehşete düşer. Tam ortalığı dağıtmaya kalkışacağı sırada kocası onu durdurur.
- Ee.. Şöyle açıklayabilirim... Eve dönerken bu zavallı kızı gördüm. Çok yorulmuştu. Onu arabama aldım. Karnı da acıkmıştı, o yüzden onu eve getirdim ve senin buzdolabında unuttuğun rostoyu pişirdim. Kızın ayakkabıları delinmişti. Modası geçti diye artık giymediğin ayakkabılarından bir çift verdim ona. Üşümüştü, o yüzden sana doğum gününde aldığım fakat rengini beğenmediğin için hiç giymediğin süveteri ona verdim. Kızın pantolonu parça parça olmuştu, artık senin kalçalarının sığmadığı bir pantolonunu da verdim.
Tam çıkmak üzereyken bana:
— Karınızın artık kullanmadığı başka bir şey var mı bu evde? diye sordu.. ve işte buradayız!

Bakın!!


Vücudu oldukça güzel, bakımlı genç bayan tatilinin hemen her gününü kaldığı otelin terasın da güneş banyosu yaparak geçirir. İlk gün mayosu ile güneşlenir, ama sonra ki gün bakar ki otelin en üst katında onu kimse görmüyor, mayosunu çıkarıp sere serpe güneşlenmeye başlar.
Yine böyle yüzüstü güneşlenirken merdivenlerden birisinin çıktığını duyar ve havlusu ile poposunu örter. Merdivenleri bir solukta çıkan otelin müdür yardımcısı nefes nefese;
— Pardon hanımefendi! Hilton oteli güneşlenmeniz konusunda bir şey diyemez, ama dünkü gibi mayonuzla güneşlenirseniz çok iyi olacak!
Genç kadın sakin sakin:
— Ne fark eder? Beni burada kimse göremez, ayrıca bu havlu ile de örtünüyorum bakın.
Müdür yardımcısı utanarak:
— Tam olarak değil!
— ??
- Tavanı cam olan restoranın üzerinde güneşleniyorsunuz bayan!!

Yediler!!


Avcının biri;
—Günün birinde av yaparken öyle bir yere geldim ki patikanın üst tarafı sarp kayalık, alt tarafıda uçurum. Aniden karşıma bir Ayı çıktı. Arkamı döndüm bir de ne görüyüm Arslan geliyoooo!
Dinleyiciler hep bir ağızdan koro halinde;
— Eeeeeeeeeeeeeeeeeee!
—Mermimde bitmiş.
Dinleyiciler:
— Eeeeeeeeeee! Peki sonraaa?!!
Dinleyenlerin alaycı üslubunu hisseden avcı:
—Beni yediler.

Bir başkadır, yayla turizmi!!

Buyrun Yayla Turizmine.. Koşullar, kurallar bu!! Bence güzel bir duruş var metinde:)).. ONA GÖRE!! Umarım Zamanla değişmezler!!

Özlem..


İş adamı; bir aydır tatil yapsın diye tek başına gönderdiği eşini, hafta sonunda ziyaretine gider. Eşi, garda boynuna atlayarak karşılar:
— Ah sevgilim; bilsen seni ne kadar özlemişim! Gelmene öyle mutlu oldum ki!..
Akşam yemekten sonra karı-koca oteldeki odalarına çekilir. Kapıyı kapatır kapatmaz öpüşüp koklaşmaya, tatlı sözler mırıldanmaya başlarlar.
Fakat tam bu sırada komşu odadan bir tekme duvara iner. Ardından da öfkeli bir ses gürler:
— Yeter yahu! Her gece!! Her gece!! Yine başlamayın! Bırakın da hiç olmazsa bu gece uyuyalım!

Viagra!!


Oğlu, 80 yaşına gelen babasını huzurevine bırakmak zorunda kalır. Bir hafta sonra da ziyaretine gider ve halini, hatırını sorar:
— Nasılsın, baba? Sana iyi bakıyorlar mı burada? Bir şeyler gerekli mi?
— Oğlum, bu huzurevinde rahatım çok yerinde!. Bana burada çok iyi bakıyorlar, her akşam yatmadan önce bir bardak sütlü kakao bir de viagra veriyorlar. Allah razı olsun onlardan, hiç bir şeye ihtiyacım yok.
Ziyaret sonunda adam hemen hemşireyi yakalar.
— Hemşire hanım! Bakar mısınız?!. Babam bir şeyler anlatıyor. Yatarken bir bardak sütlü kakao, bir de viagra veriyormuşsunuz, doğru mu bu?
— Doğru. Doktor beyin talimatı böyle.. Sütlü kakao çabucak uyutuyor, viagra da yuvarlanıp yataktan düşmesine engel oluyor.

Gülme Komşuna!!


Deney yapmak için tüm hayvanları eşleriyle bir gemiye toplayan bilim adamı, yolda bütün erkek hayvanların dişileriyle çiftleştiğini ve gemide nüfusun çoğaldığını görür.. Bunu engellemek için tüm hayvanları toplar ve konuşmaya başlar..
- Görüyorum ki tüm çiftler rahat durmuyor ve gemide gitgide çoğalıyoruz..Bunu önlemem gerekir. Yoksa batacağız..Bunun için tüm erkeklerin şeyini kesip karşılığında makbuz vericem!! Limana vardığımız da erkekler makbuz karşılığı şeyini geri alacak.Estek köstek istemem!!
Ve denilen olur. Ertesi gün erkeğinin kendisine bir şey yapamayacağını bilen dişi kanarya:
— Sen erkek diiilsin, senin şeyin bile yok!! cik cak cuk cik!!
Sinirden, hırsından deli olan erkek kanarya bir haftayı böyle geçirir.. Bir haftanın sonunda dişi bir bakar ki; erkek kanarya pür neşe, kahkahalar atıyor, gülüyor, gülücükler dağıtıyor, sevinçten zıp zıp zıplıyor. Meraklanır:
— Hayrola!! Şeyini kaybedince aklını mı kaybettin?
Erkek kanarya zıplamaya devam eder:
— Limana inelim göööreceksin!
Dişi kanarya şaşırır;
— Limana inince nolucak ki?
Erkek kanarya kahkahayı basar;
— Eşşeğin makbuzunu çaldım!!!

Biliyorlar!!


İngiltere’de kasabanın birinde yaşayan iki afacan kardeş, yaşadıkları bölgeye illallah çektirmektedir. Bilumum cam kırmak mı, kedilerin kuyruğuna teneke bağlamak mı, araba
lastiklerini indirmek mi, kapı zilini çalıp kaçmalar mı..Ne bileyim işte sütler gibi pek çok olayın faili olarak bu iki afacan kardeş gösterilmektedir... Ailesinin bile zapt etmekte zorlandığı bu afacanları yola getirmek için “Kilise” fikri ortaya atılır. Bunları ancak asabiliğiyle ün yapmış rahip dizginleyebilir fikri, genel kabul görür... Ailesi alır iki afacan kardeşi kiliseye, rahibin yanına götürür...
Önce büyük kardeş rahiple baş başa kalır... Rahip karşısındaki çocuğu ürkütmek istemeyen bir tavırla sorar:
— Söyle yavrum, Tanrı’mız nerde?
Küçük afacan başını öne eğerek susar...
Rahip sakinliğini korur:
— Söylesene evladım!! Tanrı’mız nerde?
- ?
— Evladım sana soruyorum!!!! Tanrı’mız nerde?
- ?
Asabi rahibin sinirleri iyice bozulmuştur:
— Söylesene yav!!! Tannnnnrı’mız nerde?
- ?
— Seni aşağılık afacan !!! Benim sorularıma cevap ver!!
Tanrı’mız neeerdeeeee!!!!!!!
Rahibin sinirden kıpkırmızı suratını gören afacan çocuk, kapıda sırasını bekleyen kardeşinin elinden tutarak hızla kiliseden kaçar.. Eve, odalarına girince, küçük kardeş ağabeyine:
— Biz kimden ve neden kaçıyoruz?
Soluk soluğa kalan abi:
— Bu kez başımız gerçekten dertte. Tanrı kaybolmuş, bizden biliyorlar!!